Prof.Dr.Murat Cem Miman_ Kulak Burun Boğaz Hastalıkları_ İzmir
YAZAR : 28/02/2016

İçmeyin, içmeyin! İsyaaannnn

Çocukluğumuz sigara içmenin sağlık açısından ne anlama geldiğini bilmeden geçti. Evde bayram ziyaretine gelenlere uçlarından çeşitli yükseklikte sigara çıkarılan paketler masa üzerine bırakılır, misafirlere sunulurdu. Salonda dumanaltı şeklinde otururduk, babamın parmak uçları, bıyıkları sarı; evin içinde kesif sigara tablası kokusu, perdeler her hafta olmasa da en az ayda bir tümden yıkanırdı. Biraz daha büyüdüm, eczaneye çırak girdim. Eczacı ablalarım, abilerim sabah çayı öncesi sonrası, dost muhabeti içi dışı, üzüntüde sevinçte hep sigara içerdi. Tam ortaokul çağında sevdiğim kız bir üst sınıftan sigara içen birisine hayran diye ben de bir ay kadar ortaokulda içtim. Cebimde tütün artıkları, üzerimde sigara kokusu varken ne olduysa oldu bıraktım bir daha içmedim. Derken askeri liseye başladım, hiç içmedim. İçenler disiplin cezası alır, hafta sonu izne çıkamazdı, tuvaletleri sigara içmek için kullanırlardı. Hiç içmedim ama. Sonra üniversiteye başladık. Ege Üniversitesi'nde sigara karşıtı bilinçlenmenin ilk adımları 1986 yılında başladığında, denk geldik. O zamanlar için çok orijinal bir iş yaptık: sigarasız kantin!
Üniversite yıllarından itibaren koyu bir sigara kullanımı karşıtlığı, bilinçlendirme, savaşma faaliyetleri içerisinde oldum. Hatta ülkede kapalı alanlarda sigara yasağı gelmeden önce başhekimliğini yaptığım üniversite hastanesinde sigara içilmesini yasakladık. Adım IV.Murat'a bile çıktı.
Uzun yıllardır sigarayı bıraksın diye uğraştığım gönül dostum, yol göstericim, fikir ütopyam abime son 30 yıldır neler yapmadım, sigarayı bırakması için. Önce, bak ben kendimi düzeltiyorum sen de düzelt diye beni eleştirdiği altın künyemi sattım, saat aldım, o bırakmadı. Sonra asistanken sigaradan dolayı gırtlak kanseri olmuş hastalarımın pansumanında yanıma çağırdım, o yine bırakmadı. Küstüm, konuşmadım, o bırakmadı. Bu sırada aile çevresinde de sigara içimi devir değiştirip akrabalar önce bize misafirliğe geldiklerinde sonra kendi evlerinde bile sadece balkonda sigara içiyorlardı. Ama ona bile gıcık oluyorduk. Nitekim sigarayı herşeye inat içen bir akrabamızı ağzından kan gelip kendi kanıyla boğularak kaybettik, onun sigara arkadaşı diğer bir akrabamız da şu anda oksijen yardımıyla zorla nefes alıyor. O abime mi ne oldu? 2 yıl önce ölüme yakın akciğer yetmezliği ve enfeksiyonu ile hastaneye yattı. Ölümü hissetti, endişeyle bana "doğru söyle kötü bişey yok değil mi" diye sorarken hayatımda onun ilk yenilgisini gördüm. Benim için bir iyilik daha yapacaktı, Bu yenilgiden kurtuluşunu seyredecek, öğrenecektim. Toparladı, az-çok iyi şekilde hastaneden çıktı. Yarım akciğerle sigaraya 10 gün sonra yine başladı. Yine yenildi, ona saygımı yok eden bir mağlubiyetti bu. Kızgın mıyım? Evet. Çünkü "sigara bırakılamıyor" görüşü bunca yıllık mesleki tecrübeme göre doğru değil. Bir insan ölüm ile yaşam arasında tercihini yanlış yapabiliyorsa, kendine öz saygısı yoksa ona kızılır.
"Sigara bırakılamıyor" görüşünü kabul etmiyorum. Bırakan bir sürü örneğim var. Ama en çarpıcı örnekler hastalarım. Teşhislerini birkaç gün önce almış veya hissetmiş kanser hastalarımla aramda genelde şöyle bir diyalog geçer:
- Sigara içiyor musunuz?
-Hayır.
-Hiç içtiniz mi?
-Evet, 30 küsur yıl.
-Ne zaman bıraktınız?
-2 gün önce.
Bunun yanı sıra gırtlağı alınmış, boynunda deliği olan, konuşacak ses organı alınmış ama boyundaki deliğinden sigara içen, "sigara içmezsem, niye yaşayayım ki?" diyen hastalarım, sigara içmek için her fırsatı değerlendiren iki arada bir derede 2-3 sigarayı ardı ardına sömüren, gece oyun oynarken sigarası bitince sigarası olandan dilenen yakınlarım da oldu. Sigarayı pahalı bulup evde sigara saranları da biliyorum.
Ülkede sigara yasağı var, sigara yasağını uygulayan restoranlar, kahvehaneler buna uymayanlarca haksız rekabete uğruyorlar. Nargile salonları her yerde.
Bu haftaki yazımı sigaranın zararları üzerine yazacaktım, bilimsel taramamı bile yaptım. Ama hafta sonu yine bir sigara bağımlısını gözlemleyince bunların hepsinin boş olduğunu hissettim. İnternetin her yerinde sigaranın zararları yazısı var zaten. Sıralamayayım şimdi zararları, hele hele etrafında sigara içilen çocuklarımızın solunum yollarının ne hale gelebildiğini.
Yeter artık! Sigara içen birinin kendi içini kirletirken hava kirliliğinden yakınması, kendi hayatına kastı varken savaşa karşı çıkması, tutarsızlık içindeyken siyasetteki yanlışları eleştirmesi, sigaranın yol açtığı kanser ameliyatını yapıp da sigara içmesinin ne demek olduğunu aklınıza başınıza alıp bir düşünün derim. Düşünme yollarınız dumura uğradıysa şu aşağıdaki linke basıp sigara komplikasyonlarının görsellerine bakın bari.
İçmeyin, içmeyin!
İçmeyin.

https://www.google.com.tr/search?q=smoking+complications&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ved=0ahUKEwjptKiik5rLAhVq8HIKHX-eCksQ_AUIBygB&biw=1239&bih=676#tbm=isch&q=smoking+and+cancer+images


PROF.DR. MURAT CEM MİMAN

SINIRLI SORUMLULUK BEYANI

Bu web sitesinin içeriği, ziyaretçileri bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, tedaviye başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikle tavsiye edilmez.

Web sitesinin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.

HIZLI İLETİŞİM

0232 399 50 50
0535 665 48 34
[email protected]
Medical Point Hastanesi KBB Bölümü
1825. Sk. No:12, 35575 Karşıyaka/İzmir, Türkiye

ÇALIŞMA SAATLERİ

Pazartesi-Cuma : 09:00-17:30
Cumartesi : 09:00-12:30